Zaman zaman "Son Durak (Final Destination)" serisinden esintiler bulacağınız bu filmde; çekim hataları, amatör efektler ve vasat oyunculuğu bir kenara bırakırsak, son derece sinir bozucu ve bir o kadar da gerilim yüklü bu yapımı izleme konusunda kendimize bir şans verebiliriz. Öncelikle şunu söyleyeyim, kesinlikle genel seyirci kitlesine hitap eden bir kurgu yok. Bu nedenle hangi beklentilerle filmi başlayacağınızı tekrar gözden geçirin. Biraz sıkıcı ilerlese de boyut, zaman, kader gibi temaları işleyen The Reeker, eğer ki izlemeye ön yargısız başlarsanız hoşunuza gidebilecek bir alternatif olabilir.
Yol masrafları bölüşmek amacıyla bir araya gelen beş genç, Gretchen’ın şoförlüğünde yola çıkarlar. Gretchen zeki ve bunun yanında dediğim dedik otoriter bir bayandır. Lakin yolculuklarını daha neşeli hale getirmek ve eğlencenin sınırlarını zorlamak adına yanına bir sürü extacy hap alan Trip ve onun yakın arkadaşı Nelson’ın pek de uslu durmaya niyetleri yoktur. Jack ise görme özürlü bir gençtir ve bir bakıma kaderine küsmüştür; kendisini derslerine veren, ahlaklı zeki biridir. Cookie ise her Hollywood filminde görmeye alışık olduğumuz, eğlencesine düşkün maceraperest, bir o kadar da neşeli, ateşli bayan tiplemesidir.Her ne kadar karakter olarak kahramanlarımız pek de birbirlerine uymasalar da, bir bakıma rastlantısal olarak bir araya gelmişlerdir. Artık kaderin cilvesi mi denir bilinmez :D
Kısa bir tanışma faslının ardından seyahatlerine kaldıkları yerden devam eden gençler, otoyolun bilinmeyen bir sebepten ötürü kapanmasının akabinde kendilerini çölün ortasında bulurlar. Trip'in extacy kullanması ile arabada gerginleşen ortam sonrasında Gretchen sağa çeker ve Trip’in inmesini ister. Tam da o an işte her ne olduysa artık, deprem benzeri; kahramanlarımız hepsinin de hissettiği kulakları çınlatan titreşimin ardından,görünüşe göre artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Çok geçmeden gençler daha dakikalar öncesinde bulundukları ortamın ya da dokundukları her hangi bir nesnenin kendileri için yabancılaştığı hissine kapılmaya başlarlar.
Arkadaşlarının isteğini kıramayan Gretchen, çölün ortasında Trip’i yapayalnız bırakmamak adına, onu gidiş yolunda konakladıkları ve birkaç mil gerilerinde kalan restorana bırakıp, yola kaldığı yerden devam etmeyi planlar. Dönüş yolu boyunca hiç kimse ile karşılaşmayan kahramanlarımız, restorana vardıklarında ise arabalarının arıza yapması sonrasında,zorunlu olarak mahsur kalırlar. Ancak her şey bir gariptir; ne bir görevli ne de bir müşteri vs görünürde yoktur, dahası telefonlar çalışmamaktadır. Kısaca kahramanlarımız kendilerini bir bilinmeyenin ortasında bulurlar. Karanlığın bastırması ile gizemli bir taşıt kaldıkları yere yanaşır, karısını aradığını söyleyen tuhaf bir adam taşıttan iner ve işlerin iyice çığırından çıkmasına neden olur. Ölü insanlar gördüğünü ve saatlerdir karısına ulaşamadığını söyleyen bu adam, halihazırda panikleyen gençleri tedirgin etmeye yetecektir.
Etraflarında siyah pelerinli metafizik bir öğenin dolaştığının ortaya çıkması ile,o ana dek pek de ciddiye almadıkları Jack'in 6.hissi en büyük yardımcıları olacaktır.Oysa her şeyin basit bir açıklaması vardır; alaca karanlık kuşağı benzeri bu ortamda, herkes kendi kaderinde ne varsa onu yaşamakla hükümlüdür. Kaderi değiştirmek mümkün olabilir mi?
İyi;Ön yargısız bir şekilde izlenirse sonlara doğru kurgu tavan yapıyor.
Kötü; Dead End (2003) filminin neredeyse uyarlaması gibi. Efektler, çekim hataları bazı sahnelerde çok göze batıyor.
Editör'ün Puanı
Lütfen ofansif bir dil kullanmadığınızdan, yapıcı öneriler ve eleştirilerde bulunduğunuzdan emin olun. Yorumlar denetlendikten sonra uygun bulunursa yayımlanmaktadır. Anlayışınız için teşekkürler.